Başarı iyi güzel ama mühim olan mutluluk
28.01.2021
Önceki pazartesi günü covid oldum.
Aslında perşembe günü yurt dışından gelmek için test yaptırmıştım ve negatif çıkmıştı.
Cumartesi geldim, pazartesi pozitif.
Çok rahat geçirdiğimi söyleyebilirim.
İlk pazar gününden iştahım kesildi, perşembe günü de sıkı bir halsizlik yaşadım.
Başka da ne bir ağrım sızım, ne ateşim, ne de bir tat ve koku kaybım oldu.
Şimdi iyiyim.
Neyse son 15 günüm böyle geçti.
Hani öyle okurlarımla dertleşeyim, bu hafta ciddi bir şey yazmayayım da sadece hasbıhal edelim falan gibi bir düşüncem yok.
Olamaz da zaten.
Öyle ya, şunun şurasında daha bir aydır yazıyorum, o da haftada bir kere.
Yazmak zor işmiş.
Bazen yazılarımı hazırlarken, MSA’da sıkça yaşadığım bir sohbet çınlıyor kulağımda.
– Mehmet bey, ben bir restoran açtım, ne halt ettim, yandım Allah, bu ne zor işmiş, hiç tahmin ettiğim gibi çıkmadı…
– Kardeşim deli misin? Bu da mimarlık, avukatlık gibi bir meslek, ne işin var böyle balıklama…
– Çok güzel yemek yaparım da, arkadaşlarımın teşvikiyle yaptım bi hata…
– Yahu kardeşim çok iyi yemek yapmak, restoran işletmek ya da restoran sahibi olmak için gerekenlerden sadece biri, hatta bazı hallerde gerekli bile olmayabilir. Dekorasyonu var, havalandırması var, servisi var, insan idaresi var, müziği var, ışığı var, ekipmanı var, temizliği var; var oğlu var. Üstelik sen yaptığın yemekler için bugüne kadar kimseden bir para da istememiştin; bak şimdi işler nasıl da değişecek.
Neyse, o konu öyle.
Dediğim gibi, yazarlık da bir meslek ve gerçeği sorarsanız sadece güzel kompozisyon yazabildiğini düşünen biri olarak tek istediğim farklı konularda içimi dökebilmek ve 50 küsur yıl içimde biriken düşünceleri aktarabileceğim saygı duyduğum bir ortamdı.
Şimdilik döküyorum.
İçimdekileri aktarabiliyorum diye gizlenemez de bir keyfim var.
Çok köşe yazısı okurum. Az da olsa yazıların altına yazılan ciddi yorumlara bakarım. Ama benim kendi adıma böyle bir şansım olmuyor ne yazık ki. Çünkü Diken’de yorum bölümü yok.
Bu belki iyi, belki kötü. Bilemiyorum. Kafama göre yazıyorum.
İlgili ilgisiz gönderilen videolardan hiç hoşlanmam ama geçen hafta çok sevdiğim bir arkadaşım kısa bir video yollamış… Warren Buffett kendi bakış açısıyla ‘başarı’yı anlatıyor.
Samimiyetini ölçme becerim yok ama söyledikleri genelde benim de düşüncelerimi yansıtan sözler.
Özetle şöyle diyordu Buffet: Üç aşağı beş yukarı hepimiz aynı restoranlara gidiyoruz, aynı yerleri geziyor görüyoruz, hepimiz benzer otomobillere biniyoruz, hepimiz akşam kafamızı öyle ya da böyle sıcak bir dam altına sokup aynı maçı seyrediyoruz; belki bunları yapmak için farklı paralar ödüyoruz ama sonuca bakıldığında yaşadığımız anlarda çok benzer şeyler yapıyoruz, zaten aklı ve enerjisi olan herkes bunları kendi ölçeğinde yapar.
Başarısını da 60 ve üstü yaşlarında kendisini kaç kişinin gönülden sevdiğine bağlıyordu.
Haklı.
Tek takıldığım tarafı şu: Başarılı olmak lafı bana biraz karşılıksız geliyor. Başarı göreceli bir kavram. Kime göre, neye göre başarılı?
Ama mutlu olmak derseniz, bunu size harika tarif edebilirim.
Bence mutlu olmak başarılı olmaktan çok daha önemli bir kazanç insana.
– Sağlığım iyi mi?
– Sabah aynaya baktığımda gördüğüm kişiden memnun muyum?
– Sabah koşa koşa gittiğim bir işim, akşam koşa koşa geldiğim bir evim var mı?
– Yıllarım dolu dolu geçmiş mi, geçiyor mu?
– Günlerim dolu dolu geçiyor mu?
– İşim ve ailem dışında ilgileneceğim hobilerim var mı?
– Gün içinde sevdiğim işler yapıyor muyum?
– Gün içinde keyifle yoruluyor muyum?
– Sevmediğim ve istemediğim hiçbir şeyi yapmama lüksüm var mı?
– Gün içinde yardımcı olabildiğim insanlar oldu mu?
– Görüşme sıklığımızdan bağımsız, koşarak yardımıma gelecek dostlarım olduğu hissinde miyim?
– Etrafımda sadece sevdiğim ve görmek istediğim insanları barındırabilecek lükste miyim?
– Akşam yastığa başımı koyduğum zaman huzurlu muyum?
– Çocuklarımla gülümseyen bir iletişimim var mı?
– Gerçekten sevdiğim ve gerçekten beni seven birisiyle mi beraberim?
– Tüm bunları devam ettirecek şekilde kendime iyi bakıyor muyum?
Tekrar söylüyorum, bence mutlu olmak başarılı olmaktan çok daha önemli bir kazanç insana.
Yazarın notu: Şimdi bir de yazıyorum, ekstra mutluyum.